13 Ekim 2008 Pazartesi

aşk nasıl bu kadar zalim olabilir?

Niye senin ihtiyacın olduğu gibi olamıyorum?
Benim geliştirilmiş ve düzelmiş yeni versiyonum.
Fakat çok iyi değilim..
Hayır.Ben hiçbirşeyim...
Sadece kemikler kaldı,yalnız bir hayalet şiddetin,aşkın
ve acının şarkılarıyla yanıp kül oldu.
Sadece bir yarın daha için yalvarıyorum..
Beni tuttuğun yere,günahlarının kalbinin derinliğine kattın..
Karanlık ve aydınlık arasında bir yere iğnelendim.
Bu geceler beni hem aydınlattı hem kararttı
Fırlatıldığım yerde,senin yüzünden görüşlerin yüzünden
şafaklara kadar işkence çektim,sonra sen gittin...
Şok yüzümden kanadı aktı...
Başka birinin benim yerimi aldığını duyunca
Aşk nasıl bu kadar düşüncesiz ve zalim olabilir?
Bütün bunlardan sonra,senin için yaptığım bunca şeyden sonra..
İkiye parçalandım senin üzerinde...
İkiye parçalandım...
Ve herbir parçam ölür..
Ve sadece sen bana hayat nefesini verebilirsin..varoluş sebebim sensin
Fakat beni görmüyorsun..Görmüyorsun.
İkiye parçalandım senin üzerinde..Üzerinde..
İkiye bölündüm
Senin için ikiye bölünürüm..
Şimdi beni görüyorsun,şimdi değil!
Şimdi bana ihtiyacın var,şimdi değil!

8 Ekim 2008 Çarşamba

bu gözlerin ardında gerçekler ve keder üzün uzanıyor,
bu güzel gülümsememnin ardındaki tradejiyi gördüm.
kusursuz deri gizliliği saklıyor..
sessiz güç gizlice günahlarını yakıyor,
suçun meşalesinin ardına.
onlar seni avlar..
asla yaşamadın,
sen asla ölmedin.
hayatın seni inkar ediyor!
onlar seni çağırıyor..
bu bulutların ardına tüm gözyaşını saklayabilirsin
bu dünyanın ardında onların kötü ruhlarından uzak güvende olacaksın.
ve onlar kalplerinin içinde senin isteklerinden korkuyor.
sen biliyorsun ki onlar seni kabullenemez..
onlar asla seni anlayamaz!
uzağa uç.
Lütfen uzağa uç
suçun meşelasenin ardına!
onlar seni avlar..
sen asla yaşamadın,
asla ölmedin!
hayatın seni inkar ediyor..
onlar seni çağırıyor,
senin kendi yolunda..
biliyorum ki yapabilirsin onu..
doğruyu...sadece doğruyu
biliyorum ki unutabilirsin.
yalnız hayatta kalabilirsin..
biliyorum ki alabilirsİn onu!
uzağa uç..
kaç..
saklan....

carolyna

Sadece kalbinde hayal olan başka bir kız daha
içindeki ateşle yeni bri başlangıç yapmak ister misin?
gitmesi lazım,buralarda kalamaz,
herkes onu yüz üstü bırakır,ışığı ve hayatı ve onun içindeki çocuğu çal.
o,o kadar yalnız ki,trenden kaçıyor
bildiği herşeti ondan geri al,
ve onların onun hissetme yolunu,bugün ayrılıyor,
hiç geri bakma,hiç yolu kaybetme zaten güçlü,
çok fazla 17'sinde gibi gözüküyor,geçmiş onun getirdiği geleceği saklayacak
carolyna çok fazla seyahat ettin,acıdan kaçmaya çalıştın,
olduğun yerden yeniden başlıyorsun
carolyna yldınıznı takip etmeye devam ediyorsun,
kimse güzel olduğunu söylemedi,olduğun gibi güzelsin,
sonunda olduğun yerde özgürsün,
büyük,kötü şehir seni yiyip bitirecek
kurtulmak zor,akılını tutmak çok zor,hala düşük hissediyosun,
ama o hiç eve gitmiyor,
carolyna çok seyahat ettin,
dinlenmeye çalışıyor
tüm ihtiyacı olan sıcak okşama,
tüm istediği mutluluk..

insanlar herzaman terkeder..

tam mutlu olmuşken yaşadıkların neler getirdiklerini düşündüm şu anda...birinin beni bu hayattan kurtarmasını beklerken,hayata tutunma inancı sıfırken,inançsızken...bir şekilde mutlu olmak için çırpınıp duruyorum.Nasıl geriye dönebilirim ben?nasıl yaşayabilirim bu karanlıkta?hayat çok karmakarışık,bi yandan mutlu ederken,bi yandan mutsuz edebilmeyi çok iyi biliyor.Yapılan hatalar,söylenen sözler,bitirilen herşey...bu kadar karmaşıklaşması herşeyin...insanı bir anda çok büyük bir boşluğa sokuyor.Orda bırakıyor,uyutmuyor,nefes aldırmıyor boş gözlerle saate bakmak..tik tak tik tak....ölüm sesini duymak!aynaya baktım boş ve yaşlı gözlerle ve o an anladım ki...herkez arkadaşlarının,ailesinin hatta en yakı dostlarını bile kendilerini tanıdıklarını iddia ederler ama kesinlikle yanılmışlardır.Herkezin kendi içinde hatta bazen kendisinin bile bilmediği bilse bile kimseye göstermediği bir yönü ve başka bir kimliği vardır.Ama bu sadece bununla sınırlı değildir,yaşadıklarımız ve hissettiklerimiz içimizin aynasıdır...içimizdeki kırılmış,hayata tekrar dönmek için çırpınan ve korkan gerçekliklerimiz!hayatta en sevdiklerimiz ve en nefret ettiklerimiz kendi aynamızdır...ve onlarla kavga ederken,onlarla ağlarken aslında kendimizle yapıyoruzdur bunları...hepimizin ihtiyacı olduğu kişiler vardır..ama onlar gelip geçicidir biz herzaman tekiz kimse herzaman her olayımızda yanımızda olmıyıcak kendi ayaklarımızın üstünde durmak zorundayız...insanlar herzaman terkeder bu bi son değildir..yeni bir başlangıçtır…